atakan33 Admin
Mesaj Sayısı : 127 Kayıt tarihi : 09/01/09
| Konu: Anamur Evleri Cuma Ocak 09, 2009 4:16 pm | |
| Anadolu’da bölgelerdeki kentlerin aynı karakterleri taşıyan ev yapı tekniği vardır. Yapı tekniği bölgelere göre çok az farklılık gösterebilir. Anamur’da ise durum farklıdır. Dar bir alanda üç ayrı tipte mesken gözlemek olasıdır.
Kazı bilim, roma döneminden bu yana Anamur’da daimi yerleşim merkezlerinin yanında, yayla kesiminde ikinci konutun var olduğunu gösteriyor. Bunlardan Kırkkuyu ve Elbalak yaylalarına mil taşı da konulan döşeme yollarla ulaşılırken, buralarda yumuşak taşlara oyulmuş antik sarnıçlar ve kaya mezarları görüyoruz. O dönem insanlarının, günümüzde yaylaya göçen insanların bir bölümünün ev olarak kullandığı “ EVCİK” lerde mi oturdukları geliyor insanın aklına? Abanoz, Şıhardıcı, Demiroluk, Güğül Tepesi, Domuz Beleni ve Çandır yaylalarında Roma dönemi kalıcı yerleşim gözleniyor. Genelde kiremit örtülü yapılar, sosyal tesisler, kut tören alanları ve kaya mezarlarının oluşturduğu Nekropoller..
Evcik
Türklerin Anadolu’ya geldiği dönemde yayladaki yerleşim merkezlerinde, değişken göçebe kabile kampı düzeni yaratıldı. 50 yıl içinde çadırdan evciğe, sayvant adı verilen dik çatılı tipik evlerden sonra ulaşımın kolaylaşmasıyla beton yapılara geçildi.
Kışı; Gerce, Karalar ve Güneybahşiş köylerinde geçiren Yörükler, Mart ayı ortalarında Anamur yaylaları ve Ermenek ilçesindeki Barcın yaylasına göçerler. Yaylada kıl çadırlarda oturma alışkanlığını bırakan göçerlerle, Anamur’dan gelen halkın bir bölümünün evciklerde oturduklarını 80 yaşın üstündeki kişiler anlatıyor. Evcik, sadece bu yöreye has bir ev şeklidir. Anamur evlerinden konu ederken, çok sayıda ailenin şimdi bile yapıp oturduğu evcikten başlamak uygun görüldü. Yerli halk, evcik veya bir eve misafirliğe giden kimseye “Obaya gitti” deyimini kullanır.
Evcik; Aile fertlerinin sayısına göre 15-20 m2 alan, eninden kapı bırakılarak 1,5 m yükseklikte taş duvarlarla çevrilir. Kapının tam karşısına ocak yapılır. İki tarafa çakılan 2,5 m yükseklikteki çatal uçlu direk üstüne boyuna konulan sırıkla ana çatı oluşur. Duvarla sırık arasına enine bağlanan yuvarlak ince dilmeler üstüne örtü olarak sık iğne yapraklı sedir veya köknar dalları örtülür. Kapı yerine, büyükbaş hayvan girmesin diye çapraz sırık kullanılır, içerisi görülmesin diye de kilim asılır. Yılana karşı önlem kedi ile alınır. Evciklerde yaşam 4-6 ay arasında değişir. Evcik gelecek yıllarda yine kullanılır. Evciğin sahil kesiminde de yaygın olduğunu görüyoruz. Tarlada kurulan evcik, çiftçinin barınağı olduğu gibi; tarım işçilerinin hasat zamanı kullandığı evdir. Saz bitkisi örtü olarak kullanıldığından sahildekilerin ismi “Saz evcik”, yayladakilerin ise “Pür evcik” tir.
Sayvant
Yaz sıcağında yaylaya göçen ekonomik durumu iyi kişiler, Sayvant (1) adı verilen evlerde oturur. Çok sayıda evciğin yanında bunların sayısı daha azdır. Siyah kireçtaşı, çamur harç ve ahşap hatıllarla yapılan bu evlerde çatı, tahta ve ardıç kabuğuyla örtülüdür.. Günümüzde eskiyen örtü yerine çinko kullanılmaya başlanılmıştır. Yayla kesimine karayolu yapılmasıyla yapılarda; beton ve biriket kullanımı ağırlık kazanmıştır. Böylece yöreye has ev modelleri de kaybolmaya yüz tutmuştur.Hatta ki bugün sayvant adı verilen konutlardan yok denecek kadar bile az kalmış, hepsinin yerini çok katlı betonarme binalar ile, villa tipi betonarme yapılar doldurmuştur. Evciklerden ise kıyıda köşede sadece geçimini hayvancılıkla sağlayan kişilerin kullanıldığı birkaç tane kalmıştır.
Yayladaki yerleşim merkezleri, gene de kır kamptan başka bir şey değildir. Merkezdeki yayla Pazar yerine dönüşür(Abanoz, Akpınar, Zeyve) Bölgelerin kendine has yapı tekniği vardır. Anamur ve Bozyazı ilçeleri ile Beyreli, Ortaköy, Nasrettin, Kaledran ve Çarıklar köylerinin halkı kendi bölgelerinde oturur. Çarıklar köylülerinin oturduğu Halkalı yaylası ile Beyreli köylülerinin oturduğu Çandır yaylasında, Roma yerleşim merkezlerinin üstüne yapılan evlerde; o dönemin yapı karakteri görülüyor. Eski yapılarda kullanılan yontulmuş taşlardan yapılan evlerin duvarlarında kitabe ve taş rölyefte kullanılmıştır.
Her evin etrafı, çit veya duvarla çevrili, çevliği (2) vardır. Çevlik içindeki evlerin konumu, doğu-batı doğrultusundadır. Kapı, pencere menteşeleri, isketi (3) çivisi ile demirden yapılan ev ve tarım aletlerinin, antik kazılarda çıkanların modellerinde; seyyar demirciler tarafından yapılıyor.
Kapı ve pencereler, esnek tahtadan yapılan ve damak adı verilen sürgülerle kapanır. Kapı, içten damak arasına konan kösükle (4) kilitlenir. Kösüklenmemiş bir kapı veya zavrak (5) çerçeveye oyulan bir delikten parmakla açılır. Odalardaki ocak, kille sıvanır. Çıralık da yanan çıra aydınlatmayı sağlar.İs müheri (6) den çıkar gider. L şeklindeki eve çanta ev adı verilir. Evler genelde ahır üstünde bir katlıdır.
Sahil Kesimi
Anamur’da ekonomi tarıma bağlı olduğundan zanaatkarlar, toprak sahiplerinin üstünlüğüne karşı koyacak durumda değildir. Bu durum üç türlü evi ortaya çıkarmaktadır.Bey ve ağaların yaptırdığı iki katlı çok odalı köşklü evler, çiftçi ve esnafın oturduğu tek katlı çok odalı evlerle bir oda bir mutfaktan oluşan toprak örtülü evler.
Osmanlı döneminde, eski İçel sınırına kadar yönetimi içinde olan Anamur Beyleri’nin ev örneğini Ortaköy de görüyoruz.
Ağa ve tüccarların ev tipleri de Anamur, Bozyazı ve Ortaköy de çoğunluktadır.
Anamur ve çevresinde bahçesiz ev pek yoktur. Tüm evlerin bahçesinde hurma, portakal, nar, zeytin ve çeşitli meyve ağaçlarıyla ipek böcekçiliği için dut ağacı bulunur.
Evlerin zemin katı; hayvanlar ve yiyecekleri için, 1. ve 2. katları evde yapılan işler, yemek, yatak ve sosyal kullanımlar içindir. Zemin katın cephesi yola doğru, yaşama bölümü güney-kuzey veya güzel manzaraya doğru yönlendirilir. |
| |
|